İLGİNÇ HİKAYELER
Demir Her Zaman Katı Değildir - Genellikle cinsel ilişkide yaşananları etkileyen cinsel bozukluklarla ilgili olarak sık sık şu şikayeti duyarım: "Biz tamamen farklı insanlarız, birbirimiz için doğru seçim değiliz." Bu düşüncenin evlilik sorunlarıyla çok yakın ilişkisi vardır. Ayrıca bu düşünce gelişme kavramının tersini ifade eder: "Aynılık bizi hareketsizleştirir. Bizi üretken yapan ise zıtlıktır." (Goethe)
"Birbirimize uygun değiliz," ifadesi baştan ilişkinin kopmasını ifade ederken, gelişme ilkesi buna engel olmayı hedefler. İnsanlar katılaşmış savunmalarını açmaya, yıllarca var olan önyargı ve karşılıklı değerlendirmelerini sorgulamaya çalışır.
Bu açıklığın karşıtı olarak şöyle bir eleştiri getirilir: "Sorunlar yıllardır var ve şimdi çözüleceğine inanmıyorum; eşim asla değişmez."
Benzer düşünceleri ifade eden bir hastanın tedavisinde aşağıdaki örneği verdim. Örnek onu çok düşündürdü ve partneriyle ilişkisini yeniden değerlendirmesini sağladı. Masamdaki dökme demir heykeli göstererek, "Şu demir parçasına bak. Gri, sert, soğuk ve sivri köseli. Isıtıldığında bu özelliklerini kaybeder. Artık gri, sert, soğuk ve sivri uçlu değildir. Kar gibi beyaz, sıvı, sıcak ve şekilsizdir. Yani, bir ölçüde ateşin özelliklerini almıştır," dedim.
Hasta anlattıklarımı, kocasının "sivri uçlu" davranışlarının değişmez kişilik özellikler olmadığı, tersine, duruma ve hastaya bağlı olarak değişebileceği şeklinde anladı. Kocası, işi yüzünden karısına istediğinden daha az zaman ayırmaktaydı. O da buna şikayet ve açık reddetmelerle tepki veriyordu. Bunun sonucunda adam zaman zaman başka partnerler aramış, aşırı tutumlulukla eşini bunaltmış ve onu gittikçe daha sık ihmal etmeye başlamıştı. Yaşananları verdiğim örneğe uygularsak: Demir soğumuştu. Onu tekrar işlemek için ısıtılmalıydı. Bu, kadının terapide çalışması gereken bir konuydu.
DERLEYEN... (EDİTÖR)
İletişim:
[email protected]