İletişim Çağı
Bugün, bütün dünyada, bir iletişim patlamasından ve bir iletişim devriminden söz ediliyor. Bazı düşünürlere göre, kitle iletişim araçlarındaki gelişmelerin bir sonu-cu olarak, insanlık yeni bir çağa giriyor: İletişim çağına ...
Ne var ki, artık gündelik hayatımıza giren bu "iletişim devrimi", "iletişim patlaması", "iletişim çağı" gibi kavramların herkes tarafından kabul edilebilecek açık bir tanımı da yok.
Oysa iletişim, insanlık kadar eski bir olgu... İletişim, radyoyla, televizyonla, uydu yayınlarıyla başlamadı. Zira, uydular aracılığıyla milyonlarca kişiye ulaştırılan bir televizyon yayını ne kadar "İletişim"se, iki kişinin bakışması da o kadar "İletişim"... Hatta, iletişimciler açısından, iki kişinin bakışması, milyonlarca kişinin seyrettiği bir televizyon yayınından çok daha anlamlı ve çok daha derinlikli bir iletişim süreci olarak görülebilir.
Demek ki, bir iletişim sürecinde, önemli olan, bir anlamın paylaşılmasıdır... İşte bu bakımdan, iletişim,
insanlık tarihi kadar eski bir olgudur. Yeni olan, sadece, bu olgunun kitlesel düzeyde, bilimsel bir disiplin olarak incelenmeye başlamasıdır. İletişimin kitlesel düzeyde, bilimsel yöntemlerle incelenmeye başlamasında en büyük rolü de, şüphesiz kitle iletişim araçları teknolojisindeki gelişmeler oynamaktadır.
Kitle iletişim araçları geliştikçe, bunların bireysel ve kitlesel etkileri de değişmektedir. Nitekim bugün, kitle iletişim araştırmalarıyla ilgilenenlerin en fazla üzerinde durdukları konu da, gazeteler, dergiler, radyolar, televizyonlar, bilgisayar ağları, videolar, uydular gibi kitle iletişim ortamlarının, insanlar, kültürler, toplumlar üzerinde ne gibi etkilerde bulundukları konusudur. Türk toplumu, haberleşme altyapısında gerçekleştirilen büyük yatırım ve yenilemelerin bir sonucu olarak, bugün Batı toplumlarından pek de geri kalmayan bir "İletişim patlaması" olgusuyla yüzyüzedir. Ancak, kitle iletişim araçlan, içine girdikleri toplumu ve kültürü nasıl etkiliyorsa, temel kültürel ve toplumsal değerler de kitle iletişim araçlarını etkilemektedir. Bir başka ifadeyle, kitle iletişim araçlarıyla kültürel değerler arasındaki ilişkiler, tek yönlü değil; çok yönlü ilişkilerdir. Dolayısıyla, kitle iletişim araçları Türk toplumunu ve Türk kültürünü nasıl etkiliyorsa, Türkiye'nin toplumsal ve kültürel değerleri de, bu araçların kullanım biçimini etkilemektedir. Ancak, bu etkileşim, kısa vadeli bir süreç değildir. Bu etkileşimin, ne gibi toplumsal ve kültürel sonuçlara yol açacağı, ancak uzun vadede anlaşılabilir.
Bu ön bilgilerin ışığında, belli başlı kitle iletişim araçlarının temel özelliklerini tanımaya çalışırsak, etrafımızı kuşatan iletişim ortamlarından daha bilinçli bir biçimde yararlanabiliriz.
Bu makale şu konularla ilgili olabilir :iletişim - aile iletişim -