HER YERDE OLMAK

Çok yönlü diye nitelenen kişiler vardır bütün toplumlarda; çoğunlukla kendilerine imrenilen, bazen enerjilerine şaşılan, bazen kıskanılan... Birkaç farklı işle birden uğraşan, uğraşmakla birlikte yaptıklarını başkalarına gösteren, bazı alanlarla ilgili ürünlerini ortaya koyan insanlardır bunlar. Bu nedenle pek çok kişi tarafından tanınırlar, popüler olurlar. Bu kişilerin başarılarında önemli emeği bulunan yardımcılar, destekçiler, işçiler de vardır çoğu zaman, ama onların adlarından söz edilmez.

Doğa gereği, insanın çok fazla farklı alanda uğraşısının olması ve hepsinde başarılı olması pek olası değildir. Çok yönlü diye nitelenen insanlar genellikle, bir konuyla ilgili birkaç farklı alanda çalışan, birbirine çok yakın olan bu alanlarda uğraşırken de fazlaca zorlanmayan kişilerdir. Fiziksel açıdan güzel olan bir fotomodel, çok doğal olarak podyuma çıkıp mankenlik de yapabilir, oyunculuk yeteneği varsa film de çevirebilir, sesi güzelse şarkı da söyleyebilir, hatta birazcık aklını kullanabiliyorsa üniversitede de okuyabilir. Bütün bunlar, bir insanın yaşamına sığdırabileceği uğraşlardır. Desen çizmekle uğraşan bir sanatçı, sanatçı ruhunun uzantısı olarak resim de yapabilir, şiir de yazabilir, bir enstrüman çalıp beste de yapabilir, bunların yanı sıra ticaretle de uğraşabilir. Söz konusu insanların, bütün bu uğraşlarının yanında bir de toplumsal rolleri ve görevleri olabilir.

Bir söz; "bir yerde olan her yerdedir, her yerde olan hiçbir yerdedir" demektedir. İnsanın, doğası ve sahip olduğu dayanıklılık gereği ancak belirli birkaç alanda yoğunlaşarak başarılı olabileceğini, her konuda girişimde bulunup çabalayanların ise zihin ve güç dağınıklığından dolayı asla başarıya ulaşamayacağını anlatmaktadır bu söz. İnsanların yaşadığı deneyimler dikkate alındığında da doğruluğu asla tartışma götürmeyecek bir sözdür bu.
Çok değişik alanlarda bulunup her alanda uğraşmak ve bir ürün vermek hevesi bazı insanların doğasında vardır. Ancak bu tür insanların pek çoğu, girdikleri alanların çoğundan düş kırıklığıyla çıktıkları için, her yerde bulunmanın, sandıkları kadar kolay ve zevkli olmadığının çabucak farkına varırlar. Başarıya ulaşmak için yalnızca, en yetenekli oldukları konuya yönelmeyi seçtikleri gibi, zaman zaman da yeni olan her konunun alanına girmekten çekinmekte, ürkmektedirler. Bu ürkeklik zamanla öyle boyutlara ulaşmaktadır ki; böyle bir kişi kentler arası bir otobüs yolculuğunda, hemen yanındaki koltukta oturan yol arkadaşına selam vermekten bile kaçınmaktadır.

On parmağında on marifet olanlar kuşkusuz yetenekli, zeki, eğitimleri sırasında iyi donatılmış ve popüler olmaya aday insanlardır. Ancak bu tür insanlar hiçbir zaman on parmakta birden başarılı olamazlar. Bu, insanın doğasına aykırıdır çünkü. Değişik alanlara dağılıp başarılı olmak için ne kadar çaba harcarlarsa harcasınlar, hiçbir insan pek çok alanda birden başarılı olamaz. Çünkü gücü buna yetmez. İnsanın hem beyin hem beden gücü sınırlıdır. Beynini tam kapasite ile kullanabilen bir insan bile aynı anda en fazla birkaç işi birden yapabilirken, özellikle popülarite peşinde koşan deneyimsiz, genç insanların pek çok işi birden yapabilmeleri hem olanaksız, hem anlamsız, hem de komik sonuçlara yol açan bir durumdur.

İnsanın, insan olmanın koşullarından biri olan tok-gözlülük duygusunu biraz daha fazla kullanıp, yalnızca en yetenekli olduğu alanlarda yoğunlaşması ve ürünlerini bu alanlarda vermesi en akılcı ve en güzel olanı olsa gerektir.

DERLEYEN... (EDİTÖR)
İletişim:[email protected]