TABULAR VE TÖRENLERLE DOLU BİR DÜNYA

Yalıtma düzeniyle, duygusal bağlantıların yarattığı kaygı ve korkudan kurtulmak için bu tip bağlantıların, ilgilerin, ilişkilerin denetim altında tutulmasına çalışılır. Aşırı engelleme, önleme çabalarıyla çevreyle ilişkiler sınırlanır. Bu durum insanı yalnızlığa iter. Yalnızlıktan kurtulmak için yeniden bu düzene başvurulur. Bu düzenle birlikte işlerlik kazanan yer değiştirmeyle kaygılar, korkular ilkel benlikte yer alan, ilk insandan beri ortak bilinç dışında bulunan büyünün etkisine girer. Büyüden kurtulmak için bireysel ya da ortak hareketlerden oluşan törenler başlar. Yalıtma düzeniyle dokunma tabusu arasında bağlantı vardır. Dokunmadan korkup kaçan insan yalıtmayla çevreden, ilişkilerden uzaklaşır.     
           
Yapıp bozma, obsesif-kompulsif nevroza yatkın kişilik yapısında etkili olan ve sık görülen savunma düzenlerinden biridir. Yapıp bozmaya eşlik eden dinsel-büyüsel hareketler, törenler, bir yandan benliği kaygıdan korumayı sağlarken, öte yandan bunun karşıtı olarak insanın kendisini cezalandırması, suçlaması amacına yönelik hareketleri, törenleri de içerir. Böylece insan bir yandan kaygıdan kurtulmak, öte yandan hatalı, çirkin, kötü, eksik, olumsuz bir davranış nedeniyle kendisini cezalandırmak, suçlamak için yaptıklarını bozar. Bozduklarını yeniden yapmaya çalışır. İçine düştüğü kısır döngüden, üretim-siz, verimsiz, tekdüze yaşamdan kurtaramaz kendini.

Yapıp bozma düzeni, ilkel benliğin çok derinlerindeki ruhsal-cinsel gelişmenin ilk dönemlerinde yer alan dürtülere, isteklere kadar ulaşabilir. O dönemde yapılan ya da yapıldığı sanılan bir eylemin tersini yaparak ya da onu yapılmamış sayarak kaygıdan kurtulmaya yönelik bir düzen olmasına karşın, kaygı ve korkuyu arttırır.
 
Daha önce de belirttiğim gibi, obsesif-kompulsif nevrozlara yatkın olanlarda ortaya çıkan savunma düzenleri, ilkel benlikten kaynaklanan ve bilinç dışında yer alan dürtülerin, içgüdülerin, cinsel duyguların, ilkel duygu ve coşkuların, karmaşaların, saldırganlığın bilinç düzeyine çıkmasına, kişiyi egemenliği altına almasına engel olur. Böyle olmasaydı dürtülerini, içgüdülerini olduğu gibi ortaya koyan, duygularını, coşkularını denetleyemeyen saldırgan bir insan ortaya çıkardı. Başka bir deyişle, bu insanlar ruh hastası olurlardı. İşte savunma düzenleri ruh hastalığını öniemeyi sağlamaktadır. Ancak bunun karşılığında bu kişiler ilk ve ilkel insanların dinsel-büyüsel yaşantısını tabularla dolu dünyasında sürdürürler. Böylece tabularının tutsağı oian bu insanlar yasaklarla kuşatılmış olarak yaşarlar. Yasaklardan kaynaklanan ilke ve kuralları benimser, bunlara boyun eğerler. Yasakların dinsel-büyüsel gücüne inanırlar, Tüm yaşamlarını buna göre düzenlerler.

DERLEYEN... (EDİTÖR)
İletişim:[email protected]


Bu makale şu konularla ilgili olabilir : tabu - tören - insan -

Yorumlar