KOPYA ÇEKMEK
KOPYA ÇEKMEK
Batı toplumlarıyla Türkiye arasındaki en temel farklardan bir tanesi kendini "kopya çekme" davranışında gösterir. Batıda "kopya" dolandırıcılık veya hırsızlık gibi adi suç sayılır ve son derece onur kırıcı bir eylem olarak görülür. Oysa Türkiye'de kopya, okul disiplin kurullarının yaklaşımı ne olursa olsun, kamu vicdanında mahkûm olmayan bir davranıştır.
Test sınavlarında öğrencilerin birbirlerinin kâğıtlarını ve işaretlerini görmeleri oldukça kolaydır. Bu durumu önlemek için öğrencileri seyrek oturtmak, gözcü sayısını artırmak, iki grup soru sormak gibi önlemler alınsa da, gözleri keskin bir öğrencinin komşu sıradaki arkadaşının kâğıdındaki cevapları fotoğrafik olarak algılaması önlenemez. Böyle bir girişimin yarar sağlayabilmesi ancak göz atılan kâğıdın sahibinin cevaplarının doğru olduğu varsayımına bağlıdır. Kimseni kimseyi tanımadığı büyük sınavlarda böyle bir şeyden emin olmaya imkân yoktur. Ayrıca bir kopya girişimini fark edecek olan gözlemciyle girişilecek olan diyalogun doğuracağı rahatsızlık da olayın göz ardı dilemeyecek bir başka olumsuz yönüdür.
Eğitimden sağlanacak yarar, elde edilen "diploma"dan ibaret değildir. Kişinin kendisine güveni ile bilgisi arasında büyük ilişki vardır. Bir sınavda bildiği oranında not almanın verdiği iç huzur ve güven; çevreden veya kopya malzemesinden sağlanan bilgiyle alman nottan çok daha farklı duygular yaşatır.
Kişiyi mahcup edecek, geleceğini tehlikeye sokacak ve aleyhine sonuçlar verecek böyle riske girmektense zamanı sınava daha iyi hazırlanmak yönünde kullanmak çok daha yararlı ve akılcı bir tutumdur. Böyle bir tutum içinde olursanız kopya çekmenin ahlaki sonuçlarının yanı sıra, belki de sınıf arkadaşlarınızın sizden daha az bildiklerini fark edeceksiniz.
Kaynak:www.sayginnlp.com