YAŞAM BOYU GELİŞİM PSİKOLOJİSİ

  Yaşam boyu gelişim psikolojisi döllenmeden ölüme kadar olan zaman boyutunda, yaşa bağlı olarak görülen düzenli ve birbirini takip eden değişimleri inceler.

   İnsan gelişimini incelemenin temel amacı, yaşam boyu devam eden değişim sürecini ve doğasını anlamaktır. İnsan ömrünün uzaması nedeniyle yaşlılığa olan ilgide artmıştır. Gelişim psikologları yaşlılık biliminden (Gerontoloji) de yararlanmaktadır.
   Gelişim psikologları insanı fiziksel, bilişsel, kişilik ve sosyal gelişimi olmak üzere dört alanda incelemektedirler.

DAVRANIŞIN GELİŞMESİNDE BİYOLOJİK VE ÇEVRESEL FAKTÖRLER

Gelişim psikologları şu iki temel soruya yanıt bulmaya çalışırlar.

   • Gelişim kalıtsal (genetik) özelliklerden mi yoksa çevre tarafından mı etkilenir?

   • Gelişim hayat boyu devam eden sürekli bir süreç midir? Yoksa bir seri farklı dönemlerden mi oluşmaktadır?

Kalıtımın Gelişim Üzerindeki Etkileri: Olgunlaşma


   Tüm canlılar genetik bir plana göre gelişirler. Olgunlaşma öğrenme olmaksızın kalıtsal olarak belirlenmiş büyüme planına
göre doğal olarak gelişmeyi ifade eder. Örneğin tüm bebekler önce emeklemeyi, sonra ayakta durmayı daha sonra da yürümeyi öğrenirler.

Çevrenin Gelişim Üzerindeki Etkileri: Öğrenme, Sosyalleşme

   Öğrenme, çevrenin (içinde bulunulan doğa ve toplumsal ortam) davranış üzerinde uzun süreli değişikliklere neden olduğu temel süreçtir. Başka bir ifade ile davranış biçiminde, duygu ve düşüncelerde sürekli değişikliklere neden olan yaşantılardır.

   Sosyalleşme çocuğun toplum tarafından kabul edilen değerlere inançlara, tutumlara, örf, adet ve beklentileregöre davranışlarını geliştirme sürecidir.

Kalıtım ve Çevre Arasındaki İlişki

   Bugün davranışların ne kadarının olgunlaşmaya ne kadarının öğrenmeye bağlı olduğu tartışması halen devam etmektedir. Ancak ortaya konulan kesin bir sonuç vardır ki o da olgunlaşma ve öğrenme arasında çok sıkı bir bağlantı olduğudur. Örneğin bütün insanlar konuşmayı öğrenebilme yeteneği ile doğarlar ancak olgunlaşma onları hazır duruma getirmeden konuşamazlar.

DAVRANIŞIN GELİŞİMİNİ AÇIKLAMAYA YÖNELİK BAŞLICA KURAMLAR

A. Uyarıcı-Davranış (U-D) Kuramı


   Uyarıcı-davranış kuramcılarına göre bir davranışın tekrar görülme ihtimalini artıran ya da azaltan en önemli neden o davranıştan sonra gelen pekiştirmedir. Örneğin bir çocuğun canı çikolata istediğinde bu isteğini ağlayarak annesine zorla kabul ettirmesi, o çocuğun bundan sonra aynı durumda aynı davranışı göstermesine neden olacaktır.

   Davranışçı öğrenme kuramına göre öğrenme, uyarıcı ile davranış arasında kurulan bir bağdır.
   Bu kuram çocukların konuşmayı nasıl öğrendiklerini, hiç duymadıkları cümleleri nasıl kurduklarını açıklamada yetersiz kalmaktadır. U-D kuramının açıklayamadığı karmaşık insan davranışları bilişsel psikoloji ile açıklanmaya çalışılmıştır. Zihinsel faaliyetleri inceleyen bilişsel kuramın odağı bilgidir.

B.    Sosyal Öğrenme Kuramı


   Bu kurama göre normal ve sapmış davranışların oluşması çevresel etkenlere bağlıdır. Bandura'ya göre çocuk başkalarının davranışlarını, değerlerini, inançlarını taklit eder ve zamanla bunlardan bazılarını benimser. Sosyal kuralların bu şekilde içselleştirilmesine özdeşim adı verilmektedir.

   Özetle sosyal öğrenme kuramına göre davranışların kaynağı gözleyerek öğrenme ve modellerin örnek alınması yani taklit ve özdeşimdir.

C.    Dönem Kuramları ve Gelişim Dönemleri

   Gelişimin dönemler halinde oluştuğunu öne süren kuramcılar, yaşa bağlı olarak ani niteliksel değişmelerin ortaya çıktığını savunurlar: Dönem kuramcıları, Freud, Erikson, Piaget ve Kohlberg.

   Birey gelişirken belli özelliklerin ön plana geçtiği gelişim aşamalarına dönem denilmektedir.
   Kritik dönem ise gelişmede önemli sonuçları olan dönemleri ifade eder. Kritik dönemler belirli organların ve işlevlerin gelişmesi için söz konusu olabilir.

Genel olarak dönemler şu özellikleri içermelidir.

•    Varolan dönemdeki davranışlar baskın (başat) olmalıdır.

   • Varolan dönemdeki davranışlar niteliksel olarak diğer dönemlerdekinden larklı olmalıdır.

   • Tüm çocuklar gelişim dönemlerini aynı hızda geçmeseler de aynı sırada ((oçmelidirler.

Bazı dönem kuramcıları ve görüşleri şöyle özetlenebilir:

a.    S. Freud ve Psikoseksüel Gelişim Dönemleri

   Freud tarafından geliştirilen psikoanalitik kurama göre davranışlar cinsellik ve saldırganlık olarak belirlenen içgüdüsel dürtülerle, toplumsal engeller ara-mndaki çatışmadan kaynaklanmaktadır. Sonuçta sosyal kurallarla bastırılan dürtüler ileride dil sürçmeleri, rüyalar ya da hastalık belirtileri olarak ortaya çıkmaktadır.

Freud, kişiliğin temelinin yaşamın ilk beş yılı içinde atıldığını söylemektedir.

b.    Erik H. Erikson ve Psikososyal Gelişim Dönemleri

   Erikson temelde psikoanalitik kuramcıdır. Ancak iki yön ile psikoanalitik kulumdan ayrılır:

• Çocukluk dönemlerine ek olarak diğer dönemleri de incelemiştir

   • Çevresel faktörlere de ağırlık vererek kültürel ve toplumsal etkenlerin önemi üzerinde durmuştur.

 ERIKSON (Psikososyal)

0-1 Yaş    Oral Duyusal Dönem (Temel Güven x Güvensizlik)

Bu dönemdeki bebeklerde, beslenme, temizlik, duygusal yakınlık ve fiziksel temas gibi temel ihtiyaçları karşılanırken, kendilerine ve diğer insanlara güvenmeyi öğrenir veya güvensizlik duygusu oluşur.

1-3 Yaş    Kas Anal Dönemi (ÖzerklilocUlanç, Kuşku)


Çocuklar, beslenme, tuvalete gitme, yürüme, çevreyi keşfetme ve konuşma gibi çeşitli faaliyetleri sırasında yeterlilik duygusu geliştirir veya yetenekleri hususunda kuşku duyarlar.

3-6 Yaş    Lokomotor-Jenital dönem (Girişkenlik x Suçluluk)


Çocuklar, yetişkinlere özgü bazı faaliyetleri yapabilmeyi isterler. Ancak, ebeveynler tarafından konan aşın sınırlamalar çocuğun girişkenliğini engeller, suçluluk duymasına neden olur.

Gelişim Dönemi FREUD

Oral Dönem


Ağız dil ve dudaklar bebeğin temel haz alma bölgeleridir. Bu dönemdeki en önemli uyarıcı faaliyet, beslenmedir.

Anal dönem


Bebeğin temel haz alma bölgesi, anüstür. Bu dönemdeki en önemli faaliyet, tuvalet eğitimidir.

Fallik Dönem

Bu dönemde temei haz kaynağı çocuğun cinsel organıdır. Dönemin sonlarına doğru çocuklar kendi cinsiyetindeki ebeveynleri ile özdeşim kurarak cinsiyet rollerini kazanmaya başlarlar.

7-11 Yaş  Latans Dönemi (Çalışma Başarılı Qlmax Aşağılık Duygusu)

Latans dönemindeki çocuklar, yeni beceriler kazanarak, yeterli ve üretken olmayı öğrenirler, başarısızlık durumunda ise, aşağılık duygusuna kapılır ve hiçbir şey yapamazlar

Adölesaıı   Ergenlik Dönemi (Özdeşim Kurma x Rol Karmaşası)

Ergenlik dönemindeki adölasanlar "ben kimim" sorusuna cevap arayarak cinsel politik ve mesleki kimliklerini oluşturmaya çalışır veya hangi rolleri gerçekleştirecekleri konusunda karmaşa yaşarlar.

Yetişkinlik Yetişkinlik Dönemi (Yakınlık x Yalnızlık)

Yetişkinlik dönemindeki genç yetişkinler, sevgi ve dostluğu paylaşabilecekleri birilerini ararlar (eş seçimi) bunu başaramadıklarında ise, düş kırıklığına uğrama, korkusuyla insanlardan uzaklaşırlar.

Orta Yaş   Olgunluk Dönemi (Üretkenlik x Durgunluk)

Olgunluk dönemindeki birey anlamlı ve üretken iş yaşamı ve çeşitli faaliyetleri dışında, gelecek kuşaklara katkıda bulunmakta veya durgunlaşıp içine kapanmaktadır.

Yaşlılık    Yaşlılık Dönemi (Ego Bütünlüğü x Umutsuzluk)

Yaşlılık dönemindeki birey, yaşamını anlamlı hale getirmeye çalışmakta veya amacına ulaşamadığı için umutsuzluğa kapılmaktadır.

Latans Dönemi

Bu dönemdeki çocuklar zamanlarının büyük bir bölümünü okulda geçirdiklerinden, psişik enerjileri, ders ve spor gibi geleneksel faaliyetlere yönelir. Cinsel gereksinimler açısından sessiz ve sakin bir dönemdi'.

Jenital Dönem

Jenitai dönem, yetişkinlik süresince devam etmektedir. Sağlıklı yaşamın amacı, "sevmek ve çalışmaktır"

 C. Piaget'in Bilişsel Gelişim Kuramı


   Piaget ve çalışma arkadaşları farklı yaş gruplarından oluşan çocukların düşünme süreçleri üzerindeki araştırmalarından sonra, zihinsel yeteneklerde görülen niteliksel değişmelerin sırasını saptamışlardır. Piaget, çocukların yetişkinlerden daha ilkel düşünce örüntüsü gösteren minyatür yetişkinler değil, kendine özgü dünya görüşleri olduğunu vurgular. Piaget'e göre çocukların bilişsel gelişim süreci dört dönemden oluşmaktadır.

   1.    Duyusal-Motor Dönemi (0-2 yaş): Bebek dünyayı, etrafında olup bitenleri anlamak için duyu organlarını ve motor becerilerini kullanır. Henüz kavramsal düşünce gelişmemiştir. Bir nesneyi nasıl kullanıyorsa, o bağlamda bilmektedir. Dairesel hareketlerin zihinsel gelişim üzerindeki önemini vurgular.

   Bebek bu dönemde, nesne görüntü alanından çıksa bile hala varlığını devam ettirdiğini öğrenmektedir. Bu duruma Piaget nesne devamlılığı adını vermektedir.

   2. İşlem Öncesi Dönem (2-7 yaş): Çocuk dili kullanmaya başlar. Sembolik düşünme gelişir. Ben merkezcil düşünce egemendir. Dünyayı sadece kendi bakış açısına göre değerlendirir. Ancak ben merkezcil düşünce giderek azalmaya başlar ve çocuk başkalarının görüşünü dikkate almayı öğrenir.

   3. Somut İşlemsel Dönem (7-11 yaş): Çocuk bu dönemde somut mantıksal işlemleri ve ilkeleri anlayabilir ve günlük yaşamında bunları uygulayabilir. Sezgisel düşünce yerini artık rasyonel ve nesnel düşünceye bırakmaktadır. Bu dönemde sayı ve varlıkları ortak özelliklerine göre sınıflandırma kavramları ile korunum ilkesi gelişir.

   Korunum: Nesnelerin şekli değişse ve ortama değişik biçimlerde yerleşti-rilse de ağırlık ye hacimlerinde değişiklik olmayacağını ifade eder.

   4.    Formel İşlemsel Dönem (11 yaş ve sonrası): Gençler soyut kavramlarla düşünebilmeye, hipotezler kurmaya başlarlar. Bu dönemde politik ve sosyal konular da ilgi alanlarına dahil olur.


Bu makale şu konularla ilgili olabilir :yaşam boyu gelişim - psikoloji - gelişim -

Yorumlar