Kişisel Gelişim

Hayatimızın Temel Kanunları
Hayatımıza ait temel kanunları felsefî prensipler, siyasî ve sosyal ideolojilerden çıkarmaya çalışmak boşuna bir gayretten öteye gitmez. Zekanın kurguları ne kadar dahiyane olursa olsun, bunlar yine de insan faaliyetinin sadece bir parçası, gerçeğin silik bir hayalidir. Felsefe daima bilgilerimizin bütününü ahenkli bir sentez halinde birleştirmeye, eşyanın orijini ve tabiatı üzerinde toplamaya ve ruhumuzun hayatiyetini doyuma ulaştıracak doktrinler kurmaya çalışır. Bu doktrinler ışıklı şekil gibidir. Hiçbir düşünce sistemi herkes tarafından
Başarının Sırları
Tabiat ancak Allah'ın eseridir. Gençliği hemen hemen istediğimiz kalıba sokma kudretine sahibiz; çünkü canlı madde son derece plastik bir görünüm arz eder. Çok iyi tekniklerle insanlara istediğimiz şekli verebiliriz; fakat kendi isteklerimize göre şekillenen bu insan yaşayacak durumda olmayacaktır. Bu yaratık er veya geç bizim gibi yok olup gidecektir. İnsanın kendisinin ve soyunun sürekliliğini temin edebilmesi için hareketlerini çevresindeki eşyayı, kendi vücut ve ruhuna uydurması gerekir. Varlığımızın kişisel, sosyal ve ırki başarısının k
Dünya Düzeni
Her varlığın hareketi dünyadaki düzenin bir parçasıdır; yani dünyanın da bir düzeni vardır. Mevcut kanunlar eşyanın tabiatını anlatır. Bu kanunlar, dokunulmaz, evrensel, sessiz ve sonsuzdurlar. Biz, toprak, su ve havayı meydana getiren aynı elemanlardan yapıldık; yani o bütünün parçalarıyız. Ruhun vücuttan ayrılması, organların kimyevî ve fizikî değişimlerinin de bir ifadesi vardır. Çevremizi ne kadar iyi tanırsak o kadar başarılı oluruz. Hayatta hareket tarzımız için en faydalı bilgi, gerçeği kavramaktır. Başka bir deyişle, hayattaki hareke
Gerçekler ve İdeoloji
İnsanlık için en güç olan şey gerçeği yakalamaktır. Dünya hayatına ayak uydurmamız için gerçeği bulmak zorundayız. Gerçek, gözlem ve tecrübelerle bulunabilir. Akılımız bu konuda biraz tembeldir. Gazete okumak, radyo dinlemek veya sinemaya gitmek daha kolay gelir. İnsanların çoğu kendileri veya herhangi bir çevreyle derin bir ilişki kuramazlar. Bu insanlar gördükleri terbiye veya hayat standartları sebebiyle böyle davranabilirler. Ellerindeki diplomadan başka zihnî bir formasyonları yoktur. İçinde bulundukları çevrenin katı şartları içinde ya
Ortaçağ Avrupası'nda Müzikle Tedavi
Antik devirlere hâkim olan Mısır, Yunan, Anadolu ve Roma felsefesinin ve bilim anlayışının yerini Ortaçağ Avrupa-sı'nda skolastik düşünce aldı. Bu devirde, Türk İslam dünyası ise parlak bir döneme girdi. Tarihe baktığımızda, Avrupa'da Hıristiyanlığın yayılışından Rönesans'ın başlangıcına kadar çok sınırlı müzikle tedavi örneğine rastlarız. Ancak tam bu devirde Avrupa'da yayılmış bir Ta-rantizm hastalığı vardır. İtalya'nın Napoli bölgesinde, tarantıda denilen iri bir örümcekten bahsedilir. Bu örümceğin tehlikeli olmadığı ancak sokması
Eski Çin'de Müzikle Tedavi

Eski Çin'de Lo isimli bir gongun, kötü cinleri ve ruhları hastanın yanından kaçırdığı inancı vardı. Ünlü filozof Konfüçyüs müziğin kişilerarası ilişkileri düzelten, gözlere parlaklık veren,kulakları keskinleştiren, kanın hareket ve dolanım mı rahatlatan bir değer olduğunu belirtir. Neşeli seslerin ince ve yavaş olduğunu, ruha rahatlık verdiğini söyler .

 


Eski Yunan ve Romalılarda Müzikle Tedavi
Eski Yunan'da da paignon denilen müzikal parçaların bir avuntu ve ilaç olarak hastalıklardan ve dertlerden kurtulmada etkili olduğuna inanılırdı. M.Ö. 585-500 yıllarında yaşayan Pythagoras, mutsuzluk ve çabuk öfkelenmeyi melodilerle tedavi edebilmenin yollarını aramıştır. Hatta hastalıkları müzikle tedavi etme fikrinin ilk kez Pythagoras tarafından ortaya atıldığı söylenir.Tıbbın babası sayılan Hipokrat'm da 2400 yıl önce, hastaları ilahiler söyleyerek tapmağa götürdüğü rivayet edilir. Eski Yunan'm en büyük filozoflarından Sokrates'i
Tarihin Bilinen İlk Devirlerinde Müzikle Tedavi
Tarihin bilinen ilk dönemlerinde kabilelerde, şaman adı verilen kişilerin, kabilenin dinî ve manevî hayatını yönlendirdiği, çok saygın bir yere sahip olduğu anlatılır. Belki de bilinen ilk ruh hekimi modelini bu şamanlar oluşturmuştur. Hatta psikiyatrinin yüzyıllarca bir bilim olarak kabul edilememesindeki sırlardan biri de bu olsa gerektir. Şamanlar ritim, müzik ve dansın etkisiyle insanları bir cezbe haline getirir, onları adeta hipnotize eder ve böylelikle topluluklara yön verirlerdi C'2'. Bilinen tarihin ilk dönemlerinde insanlar
Çocuklar Neden Okula Gitmek İstemez?
Fırsat buldukça okulların açıldığı ilk günü bir okula gider, yeni başlayan çocukları ve anne babalarını izlerim. Eğer dikkat etmişseniz, hemen her okulda anneler çoğunluktadır. Neden acaba? Babalar işe gitmek zorunda olduğu için mi? Ya da çocuk eğitimiyle daha çok anneler ilgilendiği için mi? Bu sorulara 'Evet' cevabı verilebilir ve belki bir bakıma doğrudur da. Ancak okul korkusunu açıklamaya yetmez. Siz hiç okulun ilk günü babalarıyla gelen çocukların ağladığını, huysuzluk yaptığını, babalarının elinden tutup bırakmadığını gördünüz mü? Ama
Çocukların ruh sağlığı neden bozulur
İnsanın kendini değerli hissetmesi, aile ve iş hayatında başarılı olması ve içinde yaşadığı toplumla iyi geçinmesi ruh sağlığı ile yakından ilgilidir. Ruh sağlığının temeli ise çocuklukta atılır. Anne babaların çoğu, çocukların beden sağlığı ile ilgilendikleri kadar ruh sağlığıyla ilgilenmezler. Elbette bunu bilerek yapmazlar. Çünkü beden sağlığının bozulduğunu ateşinin yükselmesinden veya diğer şikâyetlerinden kolayca anlayabilirler; fakat ruh sağlığının bozulduğunu anlamak o kadar kolay değildir. Aslında her çocuk ruh sağlığının bozulduğun
Bağlantılar Kurma
Rastgele dört sayı yazınız. Bunu zar atarak yapabilirsiniz. Hiç biri elde mevcut değilse bugünün tarihini ya da daire numaranızı kullanmayı deneyin. Hızlı bir yaratıcı oyun olarak rastgele sayı oluşturmanın başka yollarını düşünmeyi deneyin. İlk üç rakamı büyük bir sözlüğün bir sayfasına yerleştirin. Dördüncü rakamı tek bir sözcük yerleştirmek için kullanın. Sözlük yoksa bulabileceğiniz herhangi bir kitap, gazete ya da dergiyi kullanın. Bulduğunuz sözcük somut bir isimse, onu bir kağıt parçasına yazın. Değilse sonraki ilk somut ismi
Beyin Fırtınası
Beyin fırtınası herhangi bir konu hakkında fikir edinmek için bir yapılanma sürecidir. Bu 1930'lu yılların sonuna doğru bir reklâm yöneticisi olan Alex Osborn tarafından keşfedildi. Alex, herhangi bir girişimde başarı sağlamak için yaratıcı bir yaklaşım gerektiğine inandı: O, "Hayal etme yeteneği insanoğlunun çabasının temel taşıdır." diye yazdı. Özellikle toplantılarda yeni fikirlerin alışılagelmiş davranış biçimleri tarafından yok edildiklerini farketti; özellikle de bu fikirler zayıf (yeni fikirler daha çok zayıf fikirlerdir) ya d
Gurur Bizi Köreltir
Kısa süre önce bir dostumla karşılıklı bağlılık ve birlik fikrini konuşuyordum ve bu fikir onu oldukça hayal kırıklığına uğrattı. Başlangıçta bunun sebebini anlayamamıştım, sonra biraz daha konuştuğumuzda, bunun nedeninin eğer hepimiz bilirsek kendisinin özel olmadığı hissine kapılması olduğunu anladım. Birlik fikri hepimizin içindeki eşsizliği engellemez. Gerçekte eşsizlik fikrine dayanır. Bu her şeyden akan ortak bir unsur olduğu anlamına gelir. Bizler hepimizden akan ortak bir akım ile tıpkı ufak enerji toplarına benzeriz. Eğer bi
Zor İnsanlarla Baş Etmek
Bir insana tıpkı olduğu gibi davranın, olduğu gibi kalacaktır. Bir insana olabileceği ve olması gerektiği gibi davranın, olabileceği ve olması gerektiği gibi olacaktır. Goethe Evet, yol boyunca bazı zor insanlarla karşılaşmış olabilirsiniz. Her zaman sizi yolunuzdan uzaklaştırmaya çalıştıkları görülür. Kastettiğim insanları bilir misiniz? Dengenizi bozan ve belki de sizi sağlıksız bir kişi olmanın eşiğine getiren insanlar. Açıklamama izin verin... Sevda isimli bir kızl
Zihnin Kalabalığında Bir Alan Açmak
Dünya benzer benzeri çeker ilkesiyle işler. Dolayısıyla başınıza geleceklerle ilgili endişelenirseniz onların meydana gelme ihtimalini arttırırsınız. Temelde dışarıya ne iletirsek bunu tezahür ettiririz. Dolayısıyla şimdi zihninizin dolu olduğu şeyleri işlemelisiniz. Sonrasında ise hangi kısmının yararlı hangi kısmının yararsız olduğuna karar vermelisiniz. Yararsız kısımları atın ve yeni olan için yer ayırın. Eğer zihniniz saçmalıklarla doluysa yeni şeyleri içeri almak için ne denli çaba gösterseniz de başarısız olursunuz çünkü boş alan yokt
Kader Karşıtı Özgürlük
Birçok kişi yaşamın önceden belirlenmiş olduğunu söyler, öyleyse herhangi bir şeyi değiştirmeye çalışmanın amacı nedir? İlk önce bunu ele alalım. Tanrının, yüce varlığın ya da yüce şuurun var olmadığını varsayalım. Bu düşüncenin yaşamda herhangi bir amaç olmadığını çünkü yaratıcı bir kuvvetin olmadığını öngördüğünü unutmayın. Eğer doğruysa yaptığımız her şey ve başımıza gelen her olay önceden belirlidir. Öyleyse, biz her ne yaparsak yapalım hiçbir şey değişmeyecektir. Berbat şeyler zaten olacaktır. Eğer doğruysa, yaşam bir an
Mutluluk
Sonuçta mutluluk nedir? Mahatma Gandhi şöyle der: "Mutluluk düşündüğünüz, söylediğiniz ve yaptığınız şey uyumlu olduğunda ortaya çıkar." Sözlükte "kişinin kendi kaderinden memnun olması" olarak tanımlanır fakat bunun anlaşılması zordur. Çevrenizdeki insanlara mutlu olup olmadıklarını sorduğunuzda çoğu omuz silkerek ve gerçekten bundan emin olmadan, "evet" diye yanıtlar. Mutluluk orta yollu bir duygudur. Kesin olarak mutlu olduğumuzu bildiğimiz tek an neşe dolu olduğumuz zamandır ve bunun tersi üzgün olduğumuzda da mutsuz olduğu
Size Ne Rehberlik Edecek?
Sizin bedeliniz nedir? Satın alınabilir misiniz? Eğer öyleyse, ucuz mu yoksa pahalı mısınız? Filmlerde ilkeleri için kendilerini feda etmeye hazır kahramanları hayranlıkla seyrederiz. Neyi kastettiğimi bilirsiniz; kahramanımız kötü insanlara tutsak düşer ve bunlar bilmek istediklerini ona söyletmek için işkence ederler. Kahramanımız pes eder mi? Kesinlikle hayır, sırlarını açığa çıkarmaktansa acı çekmeyi tercih eder. İyi fikir, fakat siz aynı durumda olsaydınız ne yapardınız? Sizin kişisel acı eşiğiniz nedir, ki bu aşıldığınd
Başarısızlık Bir Seçenek Değildir
Kuşkularımız haindirler ve çoğunlukla girişimden korkmamızı sağlayarak, kazanabileceğimiz iyiliği bize kaybettirirler. Measure for Measure, Shakespeare Eğer denerseniz ve işe yaramazsa ne olur? Başarısızlık korkusu pek çoğumuzu yönlendirir. Peki, başarısız olmayacağınızı bildiğiniz takdirde ne yapardınız? Bu, amacınızı bulmanızda size yardım edecek bir başka sorudur. "Yaşam gücünün" ( belki de bunu "ilahi esin" olarak ad-landırmalıyız) size akması için bunun korku ile engellenmemiş olması gerekir. Korku bizi engeller.
Tutkuyu Bulmak
Yaşamda her ne yapmaya karar verirseniz, sadece bu konuda tutkulu olun... Rekabet etmekten çekinmeyin. Çünkü siz her şeyi verdiğinizde başarı daha tatlı başarısızlık ise daha az acı vericidir. Kendinize karşı dürüst olmalısınız; bu sizin hayatınız. Kaderinizin üstadı sizsiniz ve sonunda soy değil tutku kazanacaktır. Jon Bon Jovi, Oxford Union tartışma cemiyeti, 2001 Ben burada, iyi olmasına rağmen seksle ilgili bir şeyden söz etmiyorum! Yaşamınızda hangi şeylerin kuvvetli bir heyecanı kışkırttığını bulmaktan bahsediyorum. Tut
Gösterilen Makale 541-560 (Toplam Makale 768)
Sayfa:1 - 2 - 3 - 4 - 5 - 6 - 7 - 8 - 9 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 - 22 - 23 - 24 - 25 - 26 - 27 - 28 - 29 - 30 - 31 - 32 - 33 - 34 - 35 - 36 - 37 - 38 - 39