Ana Sayfa
Hakkımızda
Forum
Makaleler
Bize Ulaşın
Ana Sayfa
Nasıl İşliyor
Kayıt Teknikleri
Uzmanlarımız
Ücretsiz Subliminal CD
Sıkça Sorulan Sorular
Kullanıcı Yorumları
Ana Sayfa
>
Kişisel Gelişim Makaleleri
>
Kişisel Gelişim
Kişisel Gelişim
Mevsiminde Görmek
Dört oğlunun herhangi bir kimse veya şey hakkında acele hüküm vermekten kaçınmasını isteyen bir baba vardı. Baba, bir gün en büyük oğluna, kışın, ülke dışına bir yolculuk yaparak mango ağacını görmesini söyledi. Bahar gelince, ikinci büyük oğlunu mango ağacını görmesi için gönderdi. Yazla birlikte onun bir küçüğü yola çıktı. En küçük oğlu da sonbaharda çıktığı yolculuktan dönünce, bu akıllı adam, dört oğlunu da yanına çağırarak, ‘Gördüğünüz mango ağacını bana anlatınız,’ dedi. En büyük oğlu ki ağacı kışın gör
Eşeğin Gölgesi Kime Kalır?
Eski Yunanistan'ın büyük hatibi Demosten ülkeyi ilgilendiren önemli bir mesele hakkında Atinalılar'a hitap etmeye çalışıyor, fakat halk pek ilgilenmiyordu. Büyük hatip, bunun üzerine konusunu değiştirdi. ‘Bir adam, evindeki eşyasını bir diğer köye götürmesi için eşek kiraladı. Sahibi de, eşeği ile birlikte gideceğini söyledi; eşeğin işi bitince, hayvanı geri getirecekti. Öğle üzeri, yemek için mola verildi. Güneş, yakarcasına kızdırıyordu. Eşeği kiralayan, hayvanın gölgesine uzanarak dinlenmek istedi, ‘sen, s
Hemen Karar Vermeyin
Köyde yaşlı bir adam varmış. Çok fakir. Ama kral bile onu kıskanırmış... Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki; kral at için ihtiyara nerdeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış.. ‘Bu at, bir at değil benim için, bir dost... İnsan dostunu satar mı’ dermiş hep.. Bir sabah kalkmışlar ki, at yok. Köylü ihtiyarın başına toplanmış. ‘Seni ihtiyar bunak, bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyl
Kertenkeleyi Doyuran Dostluk
Salonu genişletmek için, çiftlik evindeki bir duvarı yıkmak isteyen yaşlı çiftçi çekiçle işe başlar. Birkaç tuğla parçasını yerinden kopardıktan sonra gözleri, hareket eden bir nesneye takılır. Etrafını temizledikten sonra bunun bir kertenkele olduğunu anlar. Fakat kertenkele kaçamaz. Çünkü ayağından bir çiviyle tuğlaya çakılmıştır. Dikkatlice bakınca tablo asmak için çakılmış bir çivinin kertenkeleyi duvara hapsettiğini görür. İşin inanılmaz tarafı bu çivi en az 3-4 yıl önce oraya çakılmıştır. Nasıl olur da
İş Yaşamında Güven
iş yerinde kişilerarası güven ve yöneticiye güven duygusunun gelişmesi takım ruhunu besleyen verimliliği artıran bir olgudur. Çalışanların yöneticilerine güven duygusu kendisini çeşitli biçimlerde gösterir. Yöneticisine inanan ve güvenen bir işçi işini iyi yapar, güven duygusunun yüksekliği ile yeri geldiğinde kendi hayatını dahi riske atan işgörenler gördüm. Güvenin yaşandığı iş yerinde huzur hakimdir. Sorunlar uzlaşma ile çözülür çatışmaların yeri yoktur. Yöneticinin performansını değerlendirirken adil olacağından kuşku duymaz. Bilgi payla
Takım Olmak
Bir grup insanın başarılı bir takım olması nasıl sağlanabilir? sorusu sorulduğunda;grup halindeki insanların ‘Takım’ olması, aynı misyonu sahiplenmesi, hedef birliğinin oluşturulmasına bağlıdır. Özellikle bilgi çağında kurumlar, her çalışanın beyin gücünden faydalanmak zorundadırlar. Motivasyon, sahiplenme ve katılım olmaksızın insanların beyin gücünden faydalanmak ise oldukça güçtür. Başarılı kurumlar, zihinsel katılımı arttırmak için hiyerarşik yapılar yerine takımlar şeklinde çalışma yöntemiyle örgütlenmeye yönelmişlerdir.Başarılı
ÖFKE KONTROLÜ - ÖFKE YÖNETİMİ
Öfkenin kötü tarafı karşısında iyi yanları da vardır. Öncelikle öfkenin normal bir duygu olduğunu söylemeliyiz. Beklentiler ve gerçekler arasındaki tutmazlardan oluşur. Öfkeye rahatça izin veririz çünkü öfke önemli bir sinyaldir. Kişide açıklanması zor karmaşalar ve gerilimler oluşturur. Buna karşılık Öfke enerji rezervlerini harekete geçirmektedir. Zor durumların üstesinden gelmek, onları yaratıcı olarak çözmek için destek verir. Ayrıca öfke bağlantı kurma, cesaret ve enerji için itici güçtür.Kızgınlık da öfkenin en güçlü kardeşidir
Her Zaman Kaba Kuvvete Gerek Yoktur!
Bir psikoloji profesörü emekli olur ve sakin bir kasabaya yerleşir. Emekliliğinin keyfini yaşamak ister. Ancak eve yerleşmesinin ertesi günü, uykusunun en tatlı yerinde sabahın erken saatlerinde büyük bir gürültü ile uyanır. Çıkan gürültüye bir anlamveremez. Sinirle dışarıya çıktığında kasabanın çobanı ile birlikte hayvan sürüsünün çıngırak sesleri ile geçtiğini görür.Bu çekilmez gürültü günlerce sürer. Kurnaz profesör bir önlem almaya karar verir.Ertesi gün çoban, sürüsü ile aynı gürültüyle geçerken, profesör kapının önüne
Başkasını Rencide Etmemek
Yeni mezun olmuş bir öğretmen olan Mary, Navajo Kızılderililere ait bir yerleşim bölgesinde öğretmenlik yapmaya başlamıştı. Her gün beş öğrenciyi tahtaya çağırıyor ve ödev olarak onlara vermiş olduğu basit bir matematik problemini çözmelerini istiyordu. Onlar ise, tahtanın önünde sessiz ve isteksiz bir şekilde duruyorlardı. Mary bir türlü anlayamıyordu. Ne eğitim derslerinde, ne de Phoenix'de staj yaparken öğrendikleri bir işe yarıyordu.‘Neyi yanlış yapıyorum? Neden hep problemi çözemeyecek öğrencilerimi tahtaya kaldırıyorum acaba?’ di
Dertlere Derman Olan Sevgi
Rivayete göre adamın biri birden hastalanmış. Arkadaşları ziyarete gelince, kendisinde bir hafiflenme ve rahatlama görmüş ve nereden geldiklerini sormuş. ‘Falanca kişinin ziyaretinden.’ Cevabını alınca da ‘Acaba sözünü ettiğiniz kimse hasta mıydı?’ demiş. ‘Evet öyle, fakat iyileşmiştir.’ Cevabı üzerine de, ‘Ben bu hastalığın nasıl, nereden geldiğini bir türlü anlayamamıştım.Ancak benim bir dostumun bu hastalığa yakalanışından bana sirayet eden bir hastalık olduğunu şimdi anladım. Yüce Mevla'nın ' kendisine şifa bahşettiğini duyunca ben
Elindekiyle Yetinmek
Zamanın birinde bir kasabada yaşayan dünyalar güzeli bir kız varmış. Bu kız öyle güzelmiş ki çok uzak şehirlerden, diyarlardançok yakışıklı, çok zengin asil pek çok delikanlı onu görmeye gelirmiş. Kendisiyle evlenmek isteyen nice prensi, şövalyeyi reddeden bu genç kız kimseleri beğenmezmiş. Bu arada aynı kasabada yaşayan ve bu kıza aşık olan genç bir delikanlı da bu kızı istemiş. Aradan uzun yıllar geçmiş. Bizim delikanlı kasabadan ayrılmış, kendine başka bir hayat kurmuş ve evlenip çoluk çocuğa karışmış.Bir gün yolu bir zamanlar
Başarıyı Görmek
4 Temmuz 1952 günü, 34 yaşında bir kadın Pasifik Okyanusuna bir dalış yaptı. Çatalına Adası'ndan 21 mil batısında kalan Kaliforniya'ya doğru yüzmeye başladı. Eğer başarılı olursa bunu yapan ilk kadın olacaktı. Adı Florence Chadvvick olan bu yüzücü, Manş Denizi'ni her iki yönde geçen ilk kadındı. O sabah su vücudu uyuşturacak kadar soğuktu. Ve sis o kadar yoğundu ki; beraberindeki tekneleri güçlükle görebiliyordu. Milyonlarca insan televizyonlardan onu izliyordu. Köpek balıklarının ve dondurucu soğuğun etkisini hiçe sayarak 15 saat yüzdü. Yak
Küçük Cıvata
Vaktiyle koskoca bir gemide küçücük bir cıvata vardı. Bu, iki büyük çelik levhayı birbirine bağlayan küçük cıvatalardan biriydi. Gemi Hint Okyanusu'nda yol alırken bu küçük cıvata, birden bire laçka olmaya başladı, düşme tehlikesiyle karşılaştı. Öteki cıvatalar, ‘Sen düşersen biz de düşeriz!’ diye seslendiler. Geminin teknesindeki perçinler de, ‘Biz de çok sıkışığız, biz delaçka olalım’ dediler. Bunu duyan demir kaburgalar ise ‘Ne olur yapmayın’ diye yalvardılar. ‘Siz tutmazsanız biz mahvoluruz!’Derken, küçük cıvatanın niyeti yıl
Hedefe Giderken Yürümek
Tarlasında çalışan hocaya tanımadığı biri yaklaşır: ‘Efendi amca, falanca köye kaç saatte gidebilirim?’ Hoca cevap vermemiş. Halbuki üç kez seslenmiş yabancı. ‘Her halde sağır’ diye düşünüp yoluna devam etmiş. Epey uzaklaştıktan sonra, Hoca ‘Evlat gel!’ diye bağırmış. Merakla geri dönen gence: ‘Sen üç saatte ancak gidersin.’ demiş. Adam kızmış: ‘Be adam biliyordun da daha önce niye söylemedin?’ ‘Evet!’ demiş Hoca, ‘Yolu biliyorum ama senin nasıl yürüdüğünü görmeden nasıl cevap verebilirdim ki?’
Sevgi Pratiği
SEVME sanatının teorik yanını ele aldıktan sonra, çok daha zor bir sorunu, sevme sanatının pratiği sorununu ele almamız gerekiyor. Bir sanatın pratiğini öğrenmenin, pratik yapmanın dışında başka bir yolu olabilir mi? Bugün insanların çoğunun, bu nedenle birçok okurun, «kendi kendine nasıl yapılabileceği» (bizim durumumuzda bu, sevginin nasıl kendi kendine öğrenileceği) konusunda reçete verilmesini beklemesi, sorunun güçlüğünü daha da artırmaktadır. Korkarım, bu son bölüme bu ruhla yaklaşan herkes büyük bir dü
Sevgi Nesneleri
SEVGİ, temelde belli bir insanla bir ilişki değildir; bir sevgi «nesnesine» yönelik duygu değil, kişinin bir bütün olarak dünyaya yönelik ilişkisini belirleyen bir tutumdur, bir kişilik yönelimidir. Kişi sadece bir insanı seviyorsa ve diğer insanlara karşı kayıtsızsa, sevgisi sevgi değil, sembiotik (asalakça) bir bağlanmadır, ya da genişleyen bir bencilliktir. Yine de insanların çoğu, sevgi yaratan şeyin beceri (yeti) değil, nesne olduğuna inanır. Aslında, «sevilen» kişiden başka hiç kimseyi sevmedikleri zaman bunun sevgilerinin bir kanıtı
Her Birimiz Eşsiziz
Hayata bizi diğer kardeşlerimizden ayıran bazı özelliklerin bileşimleriyle başladık. Yıllar boyu insanlar bizi yonttu, oydu, çekiçledi, ufaladı ve cilaladı. Tam biz artık bitmiş ürünler olduğumuzu düşünmeye başladığımızda, birileri yine bizi şekillendirmeye başladı. Bazen, insanlar bize hayran olup sırtımızı sıvazladı ve bundan hoşlandık; ama diğer zamanlar alay edildik, incelendik veya ciddiye bile alınmadık.Hepimiz kendi huylarımızla, kendi işlenmemiş malzememizle, kendi cins kayamızla doğduk. Bir kısmımız granit, bazımız mermer, baz
Nereden Başlıyoruz?
Kaçınızda Michelangelo kompleksi var? Kaçınız diğer insanlara sizin deneyimli ellerinizde şekillenmeye hazır hammaddeler gibi bakıyorsunuz? Kaçınız sizi ve akıllıca sözlerinizi dinlediği taktirde şekillendirebileceğiniz en az bir insan düşünebiliyorsunuz? Peki bu insan sizi dinlemek için ne kadar hevesli?Eğer diğer insanları baştan yaratmak mümkün olsaydı kocam Fred ve ben birbirimizi en baştan şekillendirmeye koyulurduk ve mükemmel olurduk. Biliyorum ki eğer onu çözmeme izin verseydi ve bundan zevk alsaydı daha iyi bir evliliğimiz olu
Başarılı ve Başarısız İnsan Neler Yapar?
Başarılı İnsanlar Neler Yapar?1. Hedefe kilitlenir.2. Çalışma programı yapar.3. Azimli ve kararlıdır.4. Güçlü ve zayıf yönlerini bilir ve tedbir alır.5. Eleştirilerden faydalanır.6. Kolay kolay pes etmez.7. Zorluklardan şikâyet etmek yerine çözüm yolu arar.8. Ne zaman savaşacağını, ne zaman geri çekileceğini bilir.9. Dost kazanma ve onlarla sürekli iletişim kurma sanatını bilir.10. İyi ve dikkatli bir dinleyici, etkileyici bir konuşmacıdır.11. Başkalarının fikir ve
Öğrenme Ve Korku
İnsanlar, öğrenmekten korkar. Bu sebeple birçok insan yeni bir şey öğrenmek istemez. Öğrenirse, öğrendikleri kendisini değiştirecektir; esas korkunun sebebi, değişmektir. İnsanlar, kanaatleriyle dünyaya gelmezler. Sahip olduğumuz ve doğruluğuna inandığımız düşünceleri, sonradan öğrendik ve sahiplendik. Kendine bir kişilik ve kimlik belirleyenler, farklı olanı öğrenmekten ve değişmekten hoşlanmazlar. Çünkü öğrendikçe gelişecek ve değişeceklerdir.Çocuklar, çok meraklıdır ve yeni şeyler öğrenmekten korkmazlar. Kendilerine değişmez bir kim
Gösterilen Makale 501-520 (Toplam Makale 768)
Sayfa:
1
-
2
-
3
-
4
-
5
-
6
-
7
-
8
-
9
-
10
-
11
-
12
-
13
-
14
-
15
-
16
-
17
-
18
-
19
-
20
-
21
-
22
-
23
-
24
-
25
-
26
-
27
-
28
-
29
-
30
-
31
-
32
-
33
-
34
-
35
-
36
-
37
-
38
-
39
Sepetiniz Boş
ara
Makalelerin tümüne ulaşmak için tıklayınız
Tüm bilgileriniz 128 bit SSL sertifikası ile şifrelenmektedir.