Kişisel Gelişim

SANKİ YEDİM CAMİİ - ÖĞÜT VEREN YAZILAR
Osmanlı döneminde hali vakti yerinde olan bir adam, kendi kendine şu kararı alır: ‘Bundan sonra canım güzel bir yemek istediğinde, onun yerine ucuz bir şeylerle karnımı doyuracağım, aradaki farkı bir kenara koyup biriktirerek bir hayır yaptıracağım.’ (Günümüzde iyi bir lokantada bir aile karnını doyuracak olsa ortalama 50 YTL öder. Bunun yerine, birer çorba içseler veya simit yeseler, 5 YTL ile doymuş olurlar.) Adam kararını uygulamaya başlar. Umduğundan daha fazla para biriktirmektedir. Aradan 3-5
VERMEZSE MABUT, NE YAPSIN SULTAN MAHMUT? - ÖĞÜT VEREN HİKAYELER
Bu hikâyeden de çok dersler çıkarabilirsiniz. Sultan II. Mahmut, tebdili kıyafetle demirciler çarşısında dolaşırken yaşlı bir ustanın önüne örsünü koyup, çekiciyle örse vurarak durmadan ‘Tıkandı da tıkandı, tıkandı da tıkandı’ dediğini işitir. Merak eder ve sorar:   -    Hayırdır Efendi Baba tıkanan ne? Demirci:   -    Evlat sorma! (Padişah olduğunu bilmiyor.) Geçen hafta bir rüya gördüm. Rüyamda padişahın rızık çeşmesi gürül gürül, sadr
YAŞAM BOYU AMAÇ
Nereye gideceğini bilen kişiye yol vermek için dünya bir yana çekilir.   Engel: Amaçsızlık   İnsanın varlık sahnesinde belirişiyle birlikte ortaya çıkmış, sürekli değişen, gelişen bir olgudur amaç. Genelde amaç olarak görülen şeylerin temelinde ihtiyaç ya da eksiklikler yatmaktadır. Günümüz insanının, içinde bulunulan düzen çerçevesinde belli bir yaşam amacı vardır kuşkusuz. Burada sözünü ettiğimiz amaç ise genel bir kavramdır.  
KİŞİLİĞİMİZE BİÇİM VEREN ETKİLER
Çok eski yıllarda yaşamış ünlü bir eğitimci, çevrenin çocuğun kişiliği ve eğitimi üzerindeki ağırlığı ve önemini belirtmek için ÇOCUK'u düz bir levhaya benzetmişti. Kolayca eğilip bükülebilecek, istediğimiz rengi ve biçimi kolaylıkla verebileceğimiz bir levha. Daha ilk bakışta tartışılacak, tenkit edilecek yanları bulunan bir görüş bu. Bugün bu görüşü kabul etmeyenler, şiddetle tenkit eden eğitimci ve psikologlar var. Çünkü ka-lıtımp, kalıtımla getirilmesi muhtemel bazı özellikleri hiçe sayar, inkâr eder gibi görünüyor bu görüş. Bu görüşün
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA TEKNİKLERİ
  A-ÇALIŞMA ORTAMINAİLİŞKİN DÜZENLEMELER Çalışmak için oturan bir insanın dikkatini dağıtan faktörler ya Çevreden gelir ya da kişinin kendi zihninden kaynaklanır. Bu nedenlerle çalışma ortamının belirli özelliklere sahip olması öğrenmeyi kolaylaştırır ve çalışmak için ayrılan zamandan en üst düzeyde yararlanılmasını sağlar.   Çalışma Odası ve Masası   * Eğer mümkünse çalışma odası özel olarak döşenmelidir. Çalışma masası camın hemen yanı
HAYALLER VE YAŞAM
Bana göre insan hayatının çatısı, üç temel direk üzerine inşa edilmiştir. Bu üç temel de şunlardır:   •  Kişisel hayal ve vizyonlar.   •  Her gün içinde yaşadığımız çevrenin gerçekliği.   •  Hayaller (ya da vizyonlar) ile günlük hayatın gerçeklerini birleştirebilme stratejisi.   Bu birleştirmeyi veya iki kutup arasındaki uzlaşmayı başaramayan kişilerin, mutlu olabilme şansları yo
CİNSELLİK VE EROTİZMİ
Çoğumuz, sevgi ve cinsellik konusundaki ihtiyaçlarımızı, tam arzuladığımız biçimde tatmin edemiyoruz. Bence bunun nedenlerini, beş ana başlık altında toplayabiliriz:   1. Doğal olarak kişiye zevk veren şeylerin çoğu, ahlâk kuralları tarafından yasaklanmıştır.   2. Toplumun, uzmanların ve medyanın oluşturduğu değerler ve hayaller öylesine abartılır ki, onlara hiç bir zaman ulaşamayız ve bunun ezikliği ile tam bir haz duygusu yaşamamız da mümkün olmaz. <
BAŞARI NEDİR? NASIL BAŞARILI OLUNUR?
Belki siz de bir çok kişi gibi, hayattaki başarı ve mutluluğun, çalışma, beceri ve sebat etme gibi özelliklere bağlı olduğunu düşünüyorsunuzdur. Ama bana sorarsanız, bu inanış tamamen yanlıştır. Başarı ve mutluluğu belirleyen en önemli etken, elbetteki yetenektir. Ama bu yetenek kendini, bir işi başarma yönünde değil de, başarıyı zihinde canlandırma ve onun hayalini kurabilme (tahayyül etme) özelliği olarak göstermek zorunda. Genelde insanlar, bazı şeyleri niçin ve nasıl başaramayacaklarını hayal ede
KORKULARLA NASIL BAŞA ÇIKILABİLİR?
Siz, ben ve bizim gibi milyonlarca insan, istemediğimiz şeyleri söylüyor, yapıyor ve satın alıyoruz. Ve bunun da tek bir nedeni var: Korku.   Evdeki ve okuldaki eğitim sistemimizin bütünüyle baskı ve korkular üzerine oturduğunu farkettim. Bana göre en çok rastlanan üç korku türü şunlardır:   1. Kazanılmış ve elde edilmiş olan şeyleri kaybetme korkusu.   2. Bilinmeyenden korkmak.
ÖPÜCÜK ÖYKÜSÜ - HAYATA YÖN VEREN HİKAYELER
Avraam Rusya'da yaşayan çok varlıklı biridir. O kadar zengindir ki, o yörenin en zengin adamı olarak bilinir. Bayram günleri tüm kasabanın gördüğü bu adam fazla konuşmayı sevmez. Ona soru sorulmadan hiç cevap vermez ve kimseyle selamlaşmadan dua yerinden ayrılır. Bir tek yardımcısı olan bu adam kapısına gelen fakirlerle de konuşmaz, yardımcısı da onları hep geri çevirir.Her bayram aynı elbisesi, aynı ayakkabıları ve aynı bastonuyla insanların meraklı bakışlarıyla karşılaşır. Av-raam hakkında çeşitli söylentiler vardır. Ba
DEPRESYONDA HAFIZA
Dikkat toparlanamaz Konsantrasyon bozulur. Unutkanlık başlar Yeni şeyler öğrenilemez   Bu nedenle bir iş performansı ciddi şekilde düşer.   Depresyonda Biyolojik-Vital fonksiyonlar   Uykuya dalmada güçlük   Sık sık uyanma, sabahları erken uyanma   İştahsızlık ( Perhizde değilken 1 ayda kilosunun %5'inden fazlasını kaybetme)  </
DEPRESYON
Günümüzde her geçen gün biraz daha sık rastlamaya başladığımız bir rahatsızlık olan Depresyon (ruhsal çöküntü); genellikle çevremizde meydana gelen olaylara bir tepki olarak ortaya çıkar. Pazartesi sabahları yaşadığımız geçici sıkıntılardan, derin duygusal kayıpların yaşandığı ve psikiyatrist müdahelesi gerektiren ağır vakalara kadar birçok rahatsızlık depresyon olarak adlandırılır. İnsanlar zaman zaman kendilerini üzüntülü ve mutsuz hissederler. İşinden ayrılmak, sevdiğini kaybetmek veya başarılı olamamak üzüntüye yol aç
DEPRESYON TÜRLERİ
Maskeli Depresyon   Sınıflamalarda yer almamakla birlikte klasik kitapların çoğunda yer alır. Bu durumda klasik depresyon belirtileri yerine: Bedenin değişik yerlerinde ağrılar, sızılar, uyuşma, karıcalanmalar, hissiyet azlığı, karakter bozuklukları, Sexsüel alanda ve beslenme ile ilgili davranışlarda bozukluklar, alkolizm, madde bağımlılığı gibi sorunlar ön plandadır. Yani temeldeki depresyon bu şekilde dışa yansımıştır.   Tipik depresyon  <
ÇATLAK KOVA - GELİŞİM HİKAYESİ
Bir zamanlar efendisinin evine nehirden her gün su taşıyan bir köle varmış. Bu işi de boynuna astığı uzun bir sopanın uçlarına taktığı iki büyük kovayla yaparmış. Kovalardan biri çatlakmış. Sağlam olan kova her seferinde ırmaktan efendisinin evine ulaşan uzun yolu dolu olarak tamamlarken, çatlak kova içine konan suyun sadece yarısını eve ulaştırabilirmiş. Bu durum iki yıl boyunca her gün böyle devam etmiş. Köle her seferinde efendisinin evine sadece 1,5 kova su götürebilirmiş. Sağlam kova başarısıyla gurur duyarken, zavallı çatlak kova gör
GİRİŞKEN ve UTANGAÇ ÇOCUKLAR
Çocukların toplumsal becerilerini kazanmalarında anne babalar yol göstericidirler. Girişkenlik ile saldırganlık arasında ince bir fark vardır. Anne baba olarak bu şuuruyla çocuğunuza yaklaşmanız daha doğru bir davranıştır.   Duygu, düşünce ve inançlarını açık bir şekilde, dürüst ve başkalarının haklarını ihlâl etmeden dile getiriyorsa; bunu yaparken de karşısındaki kişiyi aşağılamıyor, incitmiyor ve ezmeye çalışmıyorsa çocuğunuz "girişken" demektir. Eğer çocuğunuz duygu, düşünce ve inançlarını sadece bir kavgay
ÇOCUKTA ÖFKE
Öncelikle çocuğumuzu gözlemleyip şu sorulara cevap verelim:   * Çocuğunuz nerede ve ne zaman öfkeleniyor? Mesela, oyun oynarken mi? Gelişi güzel mi? Ya da belli nesnelere mi öfkeleniyor?   * Öfkesini nasıl dışa vuruyor? Ağlayarak, bağırarak ya da tehdit ederek mi?   * Öfke patlaması öncesinde ve sonrasında neler yaşanıyor?   Bu soruları cevapladıktan sonra, anne baba veya bir eğitimci olarak aşağıda yer alan
OLDUĞU GİBİ KABULLENEBİLME
Vietnam'da savaştan sonra evine dönmekte olan bir asker hakkında bir hikâye anlatılır. San Francısco'dan ailesini aradı:   "Anne baba eve dönüyorum ama sizden bir şey rica ediyorum. Yanımda bir arkadaşımı da getirmek istiyorum." "Memnuniyetle onunla tanışmak isteriz" diye cevapladılar.   Oğulları, "Bilmeniz gereken bir şey var" diye devam etti. Arkadaşım savaşta ağır yaralandı; bir mayına bastı ve bir kolunu ve bir bacağını kaybetti. Gidecek hiçbir yeri yok. Onun da gelip bizi
HAREKETLİ ve ARKADAŞSIZ
Tahsin 5 yaşında bir çocuktur. Doğumu normal olan Tahsin yürümeye başladığı andan itibaren enerjik ve kıpır kıpır olmasıyla dikkati çekmeye başlamıştır. Hiperaktif çocuk olma yolundadır. Oysa evleri küçük olup onun hareket edebileceği yeterli alan yoktur. Sık sık eşyalar kırılmakta,   Tahsin rahat hareket edemediği için etrafa zarar vermektedir. Hareketli ve kıpır kıpır olan Tahsin'e evde sürekli, "Dur koşma, yapma, dokunma, kıracaksın, dikkatli ol" gibi yönlendirmeler yapılmaktadır. Tahsin giderek daha da har
DÜNYA KENDİSİ DÜZELDİ - HAYATA DAİR
Adam, bir haftanın yorgunluğundan sonra pazar sabahı kalktığında bütün haftanın yorgunluğunu çıkarmak için eline gazetesini aldı ve bütün gün miskinlik yapıp evde oturacağını düşündü. Tam bunları düşünürken oğlu koşarak geldi ve sinemaya ne zaman gideceklerini sordu. Baba oğluna söz vermişti bu haftasonu sinemaya götürecekti ama hiç dışarıya çıkmak istemediğinden bir bahane uydurması gerekiyordu. Sonra gazetenin promosyon olarak dağıttığı dünya haritası gözüne ilişti. Önce dünya haritasını küçük parçalara ayırd
KOMŞUM SİFTAH YAPMADI - KOMŞU HİKAYESİ
Fatih, fetih öncesinde sık sık yaptığı üzere bir sabah yine kılık değiştirip esnafı teftişe çıkar. Dükkanı yeni açmış, temizliğiyle uğraşan satıcaya selam verip birkaç sipariş verir. Dükkan sahibi istediklerinin yarısını fazlasıyla tarttıktan sonra kalanlarını yandaki komşudan almasını ister. Fatih aynı malların onda da olduğunu, neden komşu dükkandan alması gerektiğini sorunca satıcı, komşu dükkanın henüz siftah yapmadım söyler. Fatih, fetih öncesinde sık sık yaptığı üzere bir sabah yine kılık değiştirip esn
Gösterilen Makale 181-200 (Toplam Makale 768)
Sayfa:1 - 2 - 3 - 4 - 5 - 6 - 7 - 8 - 9 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 - 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 - 22 - 23 - 24 - 25 - 26 - 27 - 28 - 29 - 30 - 31 - 32 - 33 - 34 - 35 - 36 - 37 - 38 - 39