Michael Jordan lise ikinci sınıf öğrencisiyken, okul basket takımına alınmadı. Antrenörü, onun bu konuda yetenekli olmadığını, boyunun kısa olduğunu söyleyerek takımda yer alamayacağını söyledi.
Eve geldiğinde Michael Jordanın morali çok bozuktu, adeta yıkılmıştı
Hemen odasına çıktı ve ağlamaya başladı. Hayalleri yıkılmıştı. Durumu fark eden annesi odaya girdi ve Neler oluyor? diye sordu.
Takıma giremedim, diye yanıt verdi Michael Jordan.
Bana sen yetersizsin, küçüksün dediler
Annesi bunun üzerine kolunu oğlunun boynuna dolar. Bak dedi, ÖNEMLİ OLAN, TAKIMIN İÇİNDE SENİN NE KADAR KÜÇÜK OLDUĞUN DEĞİLDİR; SENİN İÇİNDE NE KADAR BÜYÜK BİR TAKIM OLDUĞUDUR
Bu sözler genç basketbolcu Michael Jordan için yeni bir başlangıç oluşturdu. Artık ne istediğini çok daha iyi biliyordu. Bunun üzerine çalışmaya başladı. Her geçen gün temposunu arttırdı. Bir dahaki seçmelerde okul takımına girdi.
Bu onun basketbol yaşamının ilk basamağıydı.
Önce amatör, ardından profesyonel lige transfer oldu.
O şimdi, yalnız ABDnin değil, dünyanın yetiştirdiği EN BÜYÜK BASKETBOL YILDIZI unvanını taşıyor.